Riviera Zeytinyağı Ne Kadar Saf?

Riviera zeytinyağı, rafine oranı düşük, doğal ilk basım prensibiyle üretilen bir yağdır. Fakat bu yağın “ne kadar saf” olduğunu merak edenler, bazen üretim sürecinin ayrıntılarına bakmadan “sağlıklı” bir ürün olarak kabul eder. Şimdi Riviera’nın zeytinyağı saflığını nasıl ölçtüğünü, hangi standartlara uyduğunu ve tüketici için ne anlama geldiğini detaylı bir şekilde ele alacağız.

Saflığın Tanımı

Saflık, zeytinyağının kimyasal ve fiziksel parametrelerinin belirli bir sınırlar içinde kalmasıyla tanımlanır. En yaygın ölçütler şunlardır:

• Acid Değer (AS) – Yağın serbest yağ asidi miktarı, %0,8'den fazla olamaz.
• Peroksit Değer (PV) – Yağın oksidasyon düzeyi, 20 mg O₂/kg'den fazla olmamalıdır.
• Kırmızı-sarı renk (RDS) – Renk yoğunluğu, 12,0'den düşük olmalıdır.
• UV Absorpsiyon (K₁ ve K₂) – İlk ve ikinci dalga boyundaki absorpsiyon, 0,50 ve 0,20'den düşük olmalıdır.

Bu parametrelerin her biri, zeytinyağının besin değerinin yanı sıra lezzet ve aroma kalitesi üzerinde doğrudan etkilidir.

Riviera Ürünlerinde Saflık Standardı

Riviera, zeytinyağı üretiminde “birinci basım” prensibini uygular. Bu yöntem, yağın doğal özelliklerini korurken, rafine işlemin minimumda tutulduğu bir üretim modelidir. Çeşitli testler sonucunda Riviera yağları şu sonuçları gösterir:

• Acid Değer: 0,45–0,60
• Peroksit Değer: 12–15 mg O₂/kg
• RDS: 8,5–10,0
• K₁: 0,18–0,22
• K₂: 0,07–0,10

Bu değerler, Avrupa ve ABD gıda standartlarının çok altında kalmaktadır. Riviera, ayrıca zeytinlerin yetiştirildiği toprak, iklim ve hasat süresi gibi faktörleri de kontrollü tutarak yağın “saflığını” arttırır.

Rafine Yağ Oranı Düşük Riviera

Rafine yağ oranının düşük olması, yağın doğal yağ asitlerini, antioksidanları ve vitaminleri korumasına yardımcı olur. Riviera, aşağıdaki adımları izleyerek rafine oranını en aza indirir:

1. Sıcaklık Kontrolü – İlk basımda 20–25°C aralığında ısı kontrolü.
2. Süzme – Su ve katı atıkların minimal kalması için çift aşamalı süzme.
3. Nadir Filtreleme – Sadece gereksiz partikülleri kaldıran hafif filtreleme.
4. Buzlu Saklama – Yağın rafine olmasını önleyen düşük sıcaklıkta saklama.

Bu süreç, yağın hem lezzetini hem de besin değerini korur. Ayrıca rafine yağ oranının düşük olması, yağın doğal aromasını ve sağlık faydalarını daha da vurgular.

Kalite Kontrolü ve Sertifikalar

Riviera, üretim tesislerinde sıkı kalite kontrol prosedürleri uygular. Ürünler, hem yerel hem de uluslararası standartlara uygun olarak test edilir. Bazı önemli sertifikalar şunlardır:

• ISO 22000 – Gıda güvenliği yönetim sistemi
• HACCP – Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları
• EU Organic – Avrupa organik sertifikası (veya ilgili ülke sertifikası)
• PDO (Protected Designation of Origin) – Özellikle belirli bölgelerde yetiştirilen zeytinlerden elde edilen yağlar için

Sertifikalar, tüketicinin güvenini artırırken, Riviera’nın ürün kalitesine duyduğu güveni de pekiştirir.

Tüketici İçin Öneriler

1. Etiket Okuma – “Birinci Basım” ve “Rafine Olmamış” ifadelerine dikkat edin.
2. Kırmızı-sarı renk – Renkli bir yağ, daha fazla doğal bileşen içerir.
3. Tarihi Kontrol – Hasat sonrasındaki 6 ay içinde tüketmek en ideal dönemdir.
4. Depolama – Soğuk, karanlık bir ortamda, ısıya ve ışığa maruz kalmayan yerde saklayın.

Bu adımlar, Riviera zeytinyağının sağladığı sağlık faydalarını maksimize eder. Özellikle antioksidanlar, E vitamini ve tekli doymamış yağ asitleri, kalp sağlığını destekler ve inflamasyonları azaltır.

Sonuç

Riviera zeytinyağı, rafine oranı düşük ve birinci basım prensibiyle üretilen bir yağ olarak saflığını yüksek tutar. Acid, peroksit, RDS ve UV ölçütlerinde elde ettiği düşük değerler, yağın doğal kalitesini ve besin değerini korur. Ayrıca sertifikalı kalite kontrolü, tüketiciye güven verir.

Bu bilgiler ışığında, Riviera zeytinyağı sadece bir yemek aroması değil, aynı zamanda sağlığınızı destekleyen bir besin kaynağıdır. Saflığını korumak için hem üretici hem de tüketici olarak bilgilendirme ve dikkatli tüketim şarttır.